//--> ehlibeyt-mektebi - Ana Sayfa Şia Mektebi,Ehlibeyt,Ehlibeytiz,Caferi,Ehlibeyti Gönülden Sevenlerin Sitesi
» Ana Kategoriler
Allah (c.c)
Resulullah
Kur'an-i Kerîm
Hadisler
İslam Tarihi
Kadın ve Aile
Çocuk Eğitimi
Hat Yazıları
» Genel Kategoriler
İslam Alimleri
Mubarek Günler
Kısas ve Öyküler
Sağlık Bilgileri
Gençlik
Eklenecek

İçerik

Ehli Beytiz.Tr.Gg

Allahin-99-iSmi-Anlamiyla-BirlikTe

 

01- Allah
Okunuşu:
Allah celle celâluh
 
Manası:
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasifları ve İlâhî sifatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz.
Bu isim, Allah'tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez. Diğer isimlerin ise, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesinde bir mahzur yoktur. İnsanlara Kadir, Celâl ismini vermek gibi. Yalnız bu isimlerin başına, insanlara izafe edildiklerinde, "kul" mânâsına gelen "abd" kelimesinin ilâvesi güzeldir. Abdul-Kerim (Abdülkerim) ismi gibi...
 
 
02- er-Rahmânu
Okunuşu:
er-Rahmânu celle celâluh
 
Manası:
Bağışlayan, esirgeyen; bütün yarattıkları için iyilik ve merhamet isteyen; sevdiğini-sevmediğini ayırdetmeyerek bu dünyada onlara sayısız nimetler veren.


 
03- er-Rahiymu
Okunuşu:
er-Rahiymu celle celâluh
 
Manası:
Bağışlayan, esirgeyen, çok merhamet eden; dünyada kendisine inanıp emirlerine uygun bir şekilde yaşayanları ahirette sonsuz nimetlerle mükafatlandıracak olan.


 
04- el-Meliku
Okunuşu:
el-Meliku celle celâluh
 
Manası:
Görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın sahibi; tek ve mutlak hükümdarı.



 
05- el-Kuddûsu
Okunuşu:
el-Kuddûsu celle celâluh
 
Manası:
Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten uzak; bütün üstün ve güzel sıfatların sahibi.


 
06- es-Selâmu
Okunuşu:
es-Selâmu celle celâluh
 
Manası:
1-Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran. 2-Kendisi her türlü eksiklik, ayıp, afet ve belalardan uzakta olan. 3-Cennete girmiş mutlu kullarına selâm eden.


 
07- el-Mu'minu
Okunuşu:
el-Mu'minu celle celâluh
 
Manası:
1-Gönüllerde iman ışığı uyandıran. 2-Kendisine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. 3-
Verdiği söze güvenilen.

 
08- el-Muheyminu
Okunuşu:
el-Muheyminu celle celâluh
 
Manası:
Kâinatın bütün işlerini düzenleyen, gözeten, yöneten
 
 
09- el-Aziyzu
Okunuşu:
el-Aziyzu celle celâluh
 
Manası:
1-Değerli, şerefli, güçlü. 2-Mağlub edilmesine imkan olmayan, her zaman galip olan.
 
10- el-Cebbâru
Okunuşu:
el-Cebbâru celle celâluh
 
Manası:
1-İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten. 2-Yaratılmışların halini iyileştiren, eksikleri tamamlayan, kırılanları onaran.
 
 
11- el-Mutekebbiru
Okunuşu:
el-Mutekebbiru celle celâluh
 
Manası:
Herşeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren.
 
 
12- el-Hâliku
Okunuşu:
el-Hâliku celle celâluh
 
Manası:
Yoktan var eden, herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan.
 
 
13- el-Bâriu
Okunuşu:
el-Bâriu celle celâluh
 
Manası:
1-Herhangi bir modeli örnek almaksızın bütün varlıkları yaratan. 2-Herşeyin organ ve kısımlarını uygun ve dengeli bir halde yaratan.
 
 
14- el-Musavviru
Okunuşu:
el-Musavviru celle celâluh
 
Manası:
Herşeye bir şekil ve özellik veren.
 
 
15- el-Ğaffâru
Okunuşu:
el-Ğaffâru celle celâluh
 
Manası:
Daima affeden, mağfireti pek çok.
 
 
 
 
16- el-Kahhâru
Okunuşu:
el-Kahhâru celle celâluh
 
Manası:
Herşeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkim.
 
 
 
17- el-Vehhâbu
Okunuşu:
el-Vehhâbu celle celâluh
 
Manası:
Her çeşit nimeti hiçbir karşılık beklemeden devamlı ve bol bol veren.
 
 
 
18- er-Razzâku
Okunuşu:
er-Razzâku celle celâluh
 
Manası:
Yaratılmışlara faydalanacakları şeyleri ihsan eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren.
 
 
19- el-Fettâhu
Okunuşu:
el-Fettâhu celle celâluh
 
Manası:
1-
Bütün anlaşmazlıkların nihâi hakemi olarak mutlak adâleti gerçekleştiren. 2-Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, iyilik kapılarını açan.
 
 
 
20- el-Aliymu
Okunuşu:
el-Aliymu celle celâluh
 
Manası:
Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen.
 
 
21- el-Kaabidu
Okunuşu:
el-Kaabidu celle celâluh
 
Manası:
1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan.
 
 
 
22- el-Baasitu
Okunuşu:
el-Baasitu celle celâluh
 
Manası:
1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren. 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan.
 
 
23- el-Hâfidu
Okunuşu:
el-Hâfidu celle celâluh
 
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren.
 
 
24- er-Râfi'u
Okunuşu:
er-Râfi'u celle celâluh
 
Manası:
Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran.
 
 
25- el-Mu'izzu
Okunuşu:
el-Mu'izzu celle celâluh
 
Manası:
İzzet veren, yücelten, ağırlayan.
 
 
 
26- el-Muzillu
Okunuşu:
el-Muzillu celle celâluh
 
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden.
 
 
27- es-Semiy'u
Okunuşu:
es-Semiy'u celle celâluh
 
Manası:
Her şeyi en iyi işiten, duyan.
 
 
28- el-Basiyru
Okunuşu:
el-Basiyru celle celâluh
 
Manası:
Her şeyi en iyi gören.
 
 
29- el-Hakemu
Okunuşu:
el-Hakemu celle celâluh
 
Manası:
Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren.
 
 
30- el-'Adlu
Okunuşu:
el-'Adlu celle celâluh
 
Manası:
1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli. 2- Aşırılığa meyletmeyen.
 
 
31- el-Latiyfu
Okunuşu:
el-Latiyfu celle celâluh
 
Manası:
1- Herşeyin yoktan var edicisi olarak, onların ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve sezilmez yollarla bu ihtiyaçları karşılayan. 2-İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran. 3- En ince işlerin bütün inceliklerini bilen. 4- Nasıl yapıldığına nüfûz edilemeyen, en ince şeyleri yapan.
 
 
32- el-Habiyru
Okunuşu:
el-Habiyru celle celâluh
 
Manası:
Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar.
 
 
33- el-Haliymu
Okunuşu:
el-Haliymu celle celâluh
 
Manası:
1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan. 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi.
 
 
34- el-'Aziymu
Okunuşu:
el-'Aziymu celle celâluh
 
Manası:
Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
 
 
35- el-Ğafûru
Okunuşu:
el-Ğafûru celle celâluh
 
Manası:
Bütün günahları bağışlayan, affı çok.
 
 
36- eş-Şekûru
Okunuşu:
eş-Şekûru celle celâluh
 
Manası:
Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.
 
 
37- el-'Aliyyu
Okunuşu:
el-'Aliyyu celle celâluh
 
Manası:
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek.
 
 
38- el-Kebiyru
Okunuşu:
el-Kebiyru celle celâluh
 
Manası:
Ululuğu karşısında her büyüğün küçüldüğü mutlak büyük; zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
 
 
39- el-Hafiyzu
Okunuşu:
el-Hafiyzu celle celâluh
 
Manası:
1- Koruyup gözeten ve dengede tutan, herşeyi belli vaktine kadar afat ve belâdan saklayan. 2- Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, bilen.
 
 
40- el-Mukiytu
Okunuşu:
el-Mukiytu celle celâluh
 
Manası:
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren.
 
 
41- el-Hasiybu
Okunuşu:
el-Hasiybu celle celâluh
 
Manası:
1- Kullarına yeten, kâfi gelen. 2- Kullarını hesaba çeken. 3- Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin hesabını bütün tafsilat ve teferruatıyla iyi bilen.
 
 
42- el-Celiylu
Okunuşu:
el-Celiylu celle celâluh
 
Manası:
Celâlet, azamet ve ululuk sahibi.
 
 
 
43- el-Keriymu
Okunuşu:
el-Keriymu celle celâluh
 
Manası:
Fâzîlet türlerinin hepsine sahip, keremi bol ve sonsuz.
 
 
44- er-Rakıybu
Okunuşu:
er-Rakıybu celle celâluh
 
Manası:
Herşeyi gözetleyip kontrolü altında tutan, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murâkebesi altında bulunan.
 
 
45- el-Muciybu
Okunuşu:
el-Muciybu celle celâluh
 
Manası:
Duâ ve dileklere karşılık veren, icâbet eden; kendine yalvaranların istediklerini veren.
 
 
46- el-Vâsi'u
Okunuşu:
el-Vâsi'u celle celâluh
 
Manası:
İlmi, ihsânı, mağfiret ve merhameti herşeyi kuşatan; geniş ve müsâadekâr.
 
 
47- el-Hakiymu
Okunuşu:
el-Hakiymu celle celâluh
 
Manası:
Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde ve hikmetli olan.
 
 
48- el-Vedûdu
Okunuşu:
el-Vedûdu celle celâluh
 
Manası:
Çok seven ve çok sevilen. İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan.
 
 
49- el-Meciydu
Okunuşu:
el-Meciydu celle celâluh
 
Manası:
Şânı büyük ve yüksek.
 
 
50- el-Bâ'isu
Okunuşu:
el-Bâ'isu celle celâluh
 
Manası:
Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.
 
 
51- eş-Şehiydu
Okunuşu:
eş-Şehiydu celle celâluh
 
Manası:
1- Herşeyi gözleyip bilen; her zamanda ve her yerde hâzır ve nâzır. 2- Kendi varlığına ve kendisinin ibadet edilmeye layık tek varlık olduğuna şahit olan.
 
 
52- el-Hakku
Okunuşu:
el-Hakku celle celâluh
 
Manası:
1- Fiîlen var olan, mevcudiyeti ve ilahlığı gerçek olan. 2- Varlığı hiç değişmeden duran. 3- Sözleri ve vaadleri doğru olan.
 
 
53- el-Vekiylu
Okunuşu:
el-Vekiylu celle celâluh
 
 
 
54- el-Kaviyyu
Okunuşu:
el-Kaviyyu celle celâluh
 
Manası:
Herşeye gücü yeten, kudretli, çok güclü.
 
 
55- el-Metiynu
Okunuşu:
el-Metiynu celle celâluh
 
Manası:
Çok sağlam ve güçlü; herşeye gücü yeten, kudretli.
 
 
56- el-Veliyyu
Okunuşu:
el-Veliyyu celle celâluh
 
Manası:
Yardımcı ve dost.
 
 
57- el-Hamiydu
Okunuşu:
el-Hamiydu celle celâluh
 
Manası:
Her bakımdan övgüye layık. Ancak kendisine şükür ve övgü yapılan, bütün varlığın diliyle biricik övülen.
 
 
 
58- el-Muhsıy
Okunuşu:
el-Muhsıy celle celâluh
 
Manası:
Herşeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen, bir bir herşeyin sayısını bilen.
 
 
59- el-Mubdiu
Okunuşu:
el-Mubdiu celle celâluh
 
Manası:
Herşeyi maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan.
 
 
60- el-Mu'iydu
Okunuşu:
el-Mu'iydu celle celâluh
 
Manası:
Yarattıklarının canını aldıktan sonra âhiret hayatı için tekrar yaratan.
 
 
61- el-Muhyiy
Okunuşu:
el-Muhyiy celle celâluh
 
Manası:
Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren.
 
 
62- el-Mumiytu
Okunuşu:
el-Mumiytu celle celâluh
 
Manası:
Kendisince takdir edilmiş ve kendisince malum vakti gelince yarattıklarının canını alan, öldüren. Canlı bir mahlukun ölümünü yaratan.
 
 
63- el-Hayyu
Okunuşu:
el-Hayyu celle celâluh
 
Manası:
Başlangıçsız ve sonsuz bir hayatla dâimâ diri.
 
 
64- el-Kayyûmu
Okunuşu:
el-Kayyûmu celle celâluh
 
Manası:
1- Herşeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinâtı idare eden. 2- Gökleri, yeri ve herşeyi tutan
 
 
04.09.2005
65- el-Vâcidu
Okunuşu:
el-Vâcidu celle celâluh
 
Manası:
1- İstediğini, istediği zaman bulan. 2- Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan müstağnî.
 
 
66- el-Mâcidu
Okunuşu:
el-Mâcidu celle celâluh
 
Manası:
1- Şanı, şerefi büyük. 2- Kerem ve müsamahası bol.
 
 
67- el-Vâhidu
Okunuşu:
el-Vâhidu celle celâluh
 
Manası:
1- Tek. Zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde aslâ ortağı, benzeri ve dengi bulunmayan. 2- Bölünüp parçalara ayrılmayan.
 
 
68- es-Samedu
Okunuşu:
es-Samedu celle celâluh
 
Manası:
Arzu ve ihtiyaçları sebebiyle her varlığın kendisine yöneldiği; ancak kendisi hiçbir şeye muhtaç bulunmayan ulular ulusu varlık. İhtiyaçların ve ızdırapların giderilmesi için tek merci.
 
 
69- el-Kâdiru
Okunuşu:
el-Kâdiru celle celâluh
 
Manası:
Herşeye ve istediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten, tam kudret sahibi.
 
 
70- el-Muktediru
Okunuşu:
el-Muktediru celle celâluh
 
Manası:
1- Herşeye gücü yeten, kudretli. 2- Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.
 
 
71- el-Mukaddimu
Okunuşu:
el-Mukaddimu celle celâluh
 
Manası:
İstediğini ileri geçiren, öne alan.
 
 
72- el-Muahhiru
Okunuşu:
el-Muahhiru celle celâluh
 
Manası:
İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
 
 
73- el-Evvelu
Okunuşu:
el-Evvelu celle celâluh
 
Manası:
Varlığının başlangıcı olmayan, ilk.
 
 
74- el-Âhiru
Okunuşu:
el-Âhiru celle celâluh
 
Manası:
Varlığının sonu olmayan, son.
 
 
75- ez-Zâhiru
Okunuşu:
ez-Zâhiru celle celâluh
 
Manası:
1- Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilin bulunması açısından âşikâr, apaçık. 2- Rabb oluşunun ve birliğinin apaçık huccetleri yanında, etkisi her varlıkta gözlenen sonsuz kudreti sebebiyle herşeyin üstünde olan, tek gâlib. 3- Kendisine inanan kullarının bakış ve düşüncelerinde âşikâr olan.
 
 
76- el-Bâtinu
Okunuşu:
el-Bâtinu celle celâluh
 
Manası:
1- Zâtının görülmemesi ve mâhiyetinin bilinmemesi açısından gizli. 2- Kendisine inanmayanların bakış ve düşüncelerinden gizlenen. 3- Herşeyin içine nüfûz eden, herşeye herşeyden daha yakın olan.
 
 
77- el-Vâliy
Okunuşu:
el-Vâliy celle celâluh
 
Manası:
Kâinâtı ve her an olup biten olayları tek başına düzenleyen ve yöneten. Kâinatın tek hakimi ve yöneteni.
 
 
78- el-Mute'âliy
Okunuşu:
el-Mute'âliy celle celâluh
 
Manası:
1- Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü herşeyden, her hal ve tavırdan pek yüce. 2- İzzet şeref ve hükümranlık bakımından en yüce.
 
 
79- el-Berru
Okunuşu:
el-Berru celle celâluh
 
Manası:
1- İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan. 2- Sözünü yerine getiren.
 
 
80- et-Tevvâbu
Okunuşu:
et-Tevvâbu celle celâluh
 
Manası:
Kullarını tevbeye teşvik edip onların tevbelerini kabul eden, günahları affeden.
 
 
81- el-Muntakimu
Okunuşu:
el-Muntakimu celle celâluh
 
Manası:
Suçluları layık ve müstehak oldukları şekilde cezalandıran.
 
 
82- el-'Afuvvu
Okunuşu:
el-'Afuvvu celle celâluh
 
Manası:
1- Affı çok. 2- İnsanların günahlarını kendilerinde hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde affeden.
 
 
83- er-Raûfu
Okunuşu:
er-Raûfu celle celâluh
 
Manası:
Şefkatli, pek merhametli, pek müşfik.
 
 
84- Maliku'l Mulki
Okunuşu:
Maliku'l Mulki celle celâluh
 
Manası:
Mülkün ezelî ve ebedî sahibi.
 
 
85- Zu'l Celâli ve'l İkrâm
Okunuşu:
Zu'l Celâli ve'l İkrâm celle celâluh
 
Manası:
Büyüklük ve kerem sahibi.
 
 
86- el-Muksıtu
Okunuşu:
el-Muksıtu celle celâluh
 
Manası:
1- Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan. 2- Adaletle hükmeden.
 
 
87- el-Cami'u
Okunuşu:
el-Cami'u celle celâluh
 
Manası:
1- İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan. 2- Bütün mahlukâtı hesaba çekmek üzere kıyamet gününde bir araya toplayan. 3- Evrendeki tüm varlıkları tam bir âhenk içinde toplayıp düzenleyen. 4- Bütün övgü ve erdemleri zatında toplayan.


 
 
88- el-Ğâniyyu
Okunuşu:
el-Ğâniyyu celle celâluh
 
Manası:
Çok zengin ve herşeyden müstağnî olan, kendi dışındaki herşeyin O'na muhtaç olduğu varlık.


 
 
89- el-Mugniy
Okunuşu:
el-Mugniy celle celâluh
 
Manası:
Zenginlik veren, ihtiyaçtan kurtaran.


 
 
90- el-Mâni'u
Okunuşu:
el-Mâni'u celle celâluh
 
Manası:
1- Dilemediği şeyin meydana gelmesine mani olan. 2- Kötülüğe engel olan.
 
 
91- ed-Dârru
Okunuşu:
ed-Dârru celle celâluh
 
Manası:
Zarar veren, elem ve mazarrat verici şeyler yaratan.
 
 
92- en-Nâfi'u
Okunuşu:
en-Nâfi'u celle celâluh
 
Manası:
Fayda veren, hayr ve menfaat verici şeyler yaratan.
 
 
93- en-Nûru
Okunuşu:
en-Nûru celle celâluh
 
Manası:
Âlemleri nûrlandıran; istediği sîmâlara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran, nûr kaynağı.
 
 
94- el-Hâdiy
Okunuşu:
el-Hâdiy celle celâluh
 
Manası:
1- Yol gösteren, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan. 2- Hidayet lutfeden. 3- Muradına erdiren.
 
 
95- el-Bediy'u
Okunuşu:
el-Bediy'u celle celâluh
 
Manası:
Bütün varlıkları eşi ve örneği olmadan sanatkârâne bir şekilde yaratan; örneksiz, hayret verici âlemler icâd eden.
 
 
96- el-Bâkiy
Okunuşu:
el-Bâkiy celle celâluh
 
Manası:
Varlığının sonu olmayan.
 
97- el-Vârisü
Okunuşu:
el-Vârisü celle celâluh
 
Manası:
Servetlerin geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, kendisinin varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
 
98- er-Raşiydu
Okunuşu:
er-Raşiydu celle celâluh
 
Manası:
1- Bütün işleri ezelî takdirine göre yürütüp dosdoğru bir nizam ve hikmet üzere hedefine ulaştıran. 2- Kullarını doğru yola yöneltici.
 
99- es-Sabûru
Okunuşu:
es-Sabûru celle celâluh
 
Manası:
Çok sabırlı.
 
 
Bugun Toplam Ziyaretçi Sayısı 19 ziyaretçi (23 klik) Sitemizi Ziyaret Etti Ehlen Ve Sehlen
» Kısa Yollar

------
» Veda Hutbesi

Veda Hutbesi

Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyor um, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.

İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki

hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.

MÜ'MİNLER!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.

İNSANLAR!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

» Ana Menü
» Ana Sayfa
Forum
Haberler
Dini Programlar
Dini HikayeLer
Sahabe Hayatları
Sohbet
Dini Ve GeneL Resimler
Dini FiLimLer
İlahiler
Link Listesi
Ziyaretçi Defteri
» DosT SiteLer
Gececi40
Html Banker
Mert Köseoğlu Blog
HellBas
Dkner.Tr.Gg
Destekliyoruz
Hagika
Mat- Özel Ders
EkleneCek
EkleneCek
EkleneCek
» CopyrightAna SayFaya Git
;
EmruLLaH Candan | aLi Candan | Ehlibeytiz.Tr.Gg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol