Ehli Beytiz.Tr.Gg
Allahin-99-iSmi-Anlamiyla-BirlikTe
01- Allah
Okunuşu:
Allah celle celâluh
Allah celle celâluh
Manası:
Bu ism-i şerif, Cenâb-ı Hakk'ın has ismidir. Bu itibarla diğer isimlerin ifade ettiği bütün güzel vasifları ve İlâhî sifatları içine alır. Diğer isimler ise, yalnız kendi mânalarına delâlet ederler. Bu bakımdan Allah isminin yerini hiçbir isim tutamaz.
Bu isim, Allah'tan başkasına ne hakikaten ve ne de mecazen verilemez. Diğer isimlerin ise, Allah'tan başkasına isim olarak verilmesinde bir mahzur yoktur. İnsanlara Kadir, Celâl ismini vermek gibi. Yalnız bu isimlerin başına, insanlara izafe edildiklerinde, "kul" mânâsına gelen "abd" kelimesinin ilâvesi güzeldir. Abdul-Kerim (Abdülkerim) ismi gibi...
02- er-Rahmânu
Okunuşu:
er-Rahmânu celle celâluh
er-Rahmânu celle celâluh
Manası:
Bağışlayan, esirgeyen; bütün yarattıkları için iyilik ve merhamet isteyen; sevdiğini-sevmediğini ayırdetmeyerek bu dünyada onlara sayısız nimetler veren.
Bağışlayan, esirgeyen; bütün yarattıkları için iyilik ve merhamet isteyen; sevdiğini-sevmediğini ayırdetmeyerek bu dünyada onlara sayısız nimetler veren.
03- er-Rahiymu
Okunuşu:
er-Rahiymu celle celâluh
er-Rahiymu celle celâluh
Manası:
Bağışlayan, esirgeyen, çok merhamet eden; dünyada kendisine inanıp emirlerine uygun bir şekilde yaşayanları ahirette sonsuz nimetlerle mükafatlandıracak olan.
Bağışlayan, esirgeyen, çok merhamet eden; dünyada kendisine inanıp emirlerine uygun bir şekilde yaşayanları ahirette sonsuz nimetlerle mükafatlandıracak olan.
04- el-Meliku
Okunuşu:
el-Meliku celle celâluh
el-Meliku celle celâluh
Manası:
Görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın sahibi; tek ve mutlak hükümdarı.
Görünen ve görünmeyen bütün âlemlerin, bütün kâinatın sahibi; tek ve mutlak hükümdarı.
05- el-Kuddûsu
Okunuşu:
el-Kuddûsu celle celâluh
el-Kuddûsu celle celâluh
Manası:
Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten uzak; bütün üstün ve güzel sıfatların sahibi.
Hatadan, gafletten, acizlikten ve her türlü eksiklikten uzak; bütün üstün ve güzel sıfatların sahibi.
06- es-Selâmu
Okunuşu:
es-Selâmu celle celâluh
es-Selâmu celle celâluh
Manası:
1-Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran. 2-Kendisi her türlü eksiklik, ayıp, afet ve belalardan uzakta olan. 3-Cennete girmiş mutlu kullarına selâm eden.
1-Her türlü tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran. 2-Kendisi her türlü eksiklik, ayıp, afet ve belalardan uzakta olan. 3-Cennete girmiş mutlu kullarına selâm eden.
07- el-Mu'minu
Okunuşu:
el-Mu'minu celle celâluh
el-Mu'minu celle celâluh
Manası:
1-Gönüllerde iman ışığı uyandıran. 2-Kendisine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. 3-Verdiği söze güvenilen.
1-Gönüllerde iman ışığı uyandıran. 2-Kendisine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan. 3-Verdiği söze güvenilen.
08- el-Muheyminu
Okunuşu:
el-Muheyminu celle celâluh
el-Muheyminu celle celâluh
Manası:
Kâinatın bütün işlerini düzenleyen, gözeten, yöneten
Kâinatın bütün işlerini düzenleyen, gözeten, yöneten
09- el-Aziyzu
Okunuşu:
el-Aziyzu celle celâluh
el-Aziyzu celle celâluh
Manası:
1-Değerli, şerefli, güçlü. 2-Mağlub edilmesine imkan olmayan, her zaman galip olan.
1-Değerli, şerefli, güçlü. 2-Mağlub edilmesine imkan olmayan, her zaman galip olan.
10- el-Cebbâru
Okunuşu:
el-Cebbâru celle celâluh
el-Cebbâru celle celâluh
Manası:
1-İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten. 2-Yaratılmışların halini iyileştiren, eksikleri tamamlayan, kırılanları onaran.
1-İradesini her durumda yürüten, dilediğini zorla yaptırmaya gücü yeten. 2-Yaratılmışların halini iyileştiren, eksikleri tamamlayan, kırılanları onaran.
11- el-Mutekebbiru
Okunuşu:
el-Mutekebbiru celle celâluh
el-Mutekebbiru celle celâluh
Manası:
Herşeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren.
Herşeyde ve her olayda büyüklüğünü gösteren.
12- el-Hâliku
Okunuşu:
el-Hâliku celle celâluh
el-Hâliku celle celâluh
Manası:
Yoktan var eden, herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan.
Yoktan var eden, herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri tayin ve tesbit eden ve ona göre yaratan.
13- el-Bâriu
Okunuşu:
el-Bâriu celle celâluh
el-Bâriu celle celâluh
Manası:
1-Herhangi bir modeli örnek almaksızın bütün varlıkları yaratan. 2-Herşeyin organ ve kısımlarını uygun ve dengeli bir halde yaratan.
1-Herhangi bir modeli örnek almaksızın bütün varlıkları yaratan. 2-Herşeyin organ ve kısımlarını uygun ve dengeli bir halde yaratan.
14- el-Musavviru
Okunuşu:
el-Musavviru celle celâluh
el-Musavviru celle celâluh
Manası:
Herşeye bir şekil ve özellik veren.
Herşeye bir şekil ve özellik veren.
15- el-Ğaffâru
Okunuşu:
el-Ğaffâru celle celâluh
el-Ğaffâru celle celâluh
Manası:
Daima affeden, mağfireti pek çok.
Daima affeden, mağfireti pek çok.
16- el-Kahhâru
Okunuşu:
el-Kahhâru celle celâluh
el-Kahhâru celle celâluh
Manası:
Herşeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkim.
Herşeye her istediğini yapacak şekilde gâlib ve hâkim.
17- el-Vehhâbu
Okunuşu:
el-Vehhâbu celle celâluh
el-Vehhâbu celle celâluh
Manası:
Her çeşit nimeti hiçbir karşılık beklemeden devamlı ve bol bol veren.
Her çeşit nimeti hiçbir karşılık beklemeden devamlı ve bol bol veren.
18- er-Razzâku
Okunuşu:
er-Razzâku celle celâluh
er-Razzâku celle celâluh
Manası:
Yaratılmışlara faydalanacakları şeyleri ihsan eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren.
Yaratılmışlara faydalanacakları şeyleri ihsan eden, bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren.
19- el-Fettâhu
Okunuşu:
el-Fettâhu celle celâluh
el-Fettâhu celle celâluh
Manası:
1-Bütün anlaşmazlıkların nihâi hakemi olarak mutlak adâleti gerçekleştiren. 2-Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, iyilik kapılarını açan.
1-Bütün anlaşmazlıkların nihâi hakemi olarak mutlak adâleti gerçekleştiren. 2-Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran, iyilik kapılarını açan.
20- el-Aliymu
Okunuşu:
el-Aliymu celle celâluh
el-Aliymu celle celâluh
Manası:
Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen.
Herşeyi hakkıyla, çok iyi bilen.
21- el-Kaabidu
Okunuşu:
el-Kaabidu celle celâluh
el-Kaabidu celle celâluh
Manası:
1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan.
1- Rızkı tutan, sıkan, daraltan 2- Canlıların ruhunu alan.
22- el-Baasitu
Okunuşu:
el-Baasitu celle celâluh
el-Baasitu celle celâluh
Manası:
1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren. 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan.
1- Rızkı genişleten, açan, bol bol veren. 2- Ruhları bedenlere yerleştirip yayan.
23- el-Hâfidu
Okunuşu:
el-Hâfidu celle celâluh
el-Hâfidu celle celâluh
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren.
Alçaltan, zillete düşüren, yukarıdan aşağıya indiren.
24- er-Râfi'u
Okunuşu:
er-Râfi'u celle celâluh
er-Râfi'u celle celâluh
Manası:
Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran.
Yükselten, izzet ve şeref bahşeden, yukarı kaldıran.
25- el-Mu'izzu
Okunuşu:
el-Mu'izzu celle celâluh
el-Mu'izzu celle celâluh
Manası:
İzzet veren, yücelten, ağırlayan.
İzzet veren, yücelten, ağırlayan.
26- el-Muzillu
Okunuşu:
el-Muzillu celle celâluh
el-Muzillu celle celâluh
Manası:
Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden.
Alçaltan, zillete düşüren, hor ve hakîr eden.
27- es-Semiy'u
Okunuşu:
es-Semiy'u celle celâluh
es-Semiy'u celle celâluh
Manası:
Her şeyi en iyi işiten, duyan.
Her şeyi en iyi işiten, duyan.
28- el-Basiyru
Okunuşu:
el-Basiyru celle celâluh
el-Basiyru celle celâluh
Manası:
Her şeyi en iyi gören.
Her şeyi en iyi gören.
29- el-Hakemu
Okunuşu:
el-Hakemu celle celâluh
el-Hakemu celle celâluh
Manası:
Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren.
Son hükmü veren, hükmeden, hakkı yerine getiren.
30- el-'Adlu
Okunuşu:
el-'Adlu celle celâluh
el-'Adlu celle celâluh
Manası:
1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli. 2- Aşırılığa meyletmeyen.
1-Mutlak adalet sahibi, çok adaletli. 2- Aşırılığa meyletmeyen.
31- el-Latiyfu
Okunuşu:
el-Latiyfu celle celâluh
el-Latiyfu celle celâluh
Manası:
1- Herşeyin yoktan var edicisi olarak, onların ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve sezilmez yollarla bu ihtiyaçları karşılayan. 2-İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran. 3- En ince işlerin bütün inceliklerini bilen. 4- Nasıl yapıldığına nüfûz edilemeyen, en ince şeyleri yapan.
1- Herşeyin yoktan var edicisi olarak, onların ihtiyaçlarını en ince ayrıntısına kadar bilen ve sezilmez yollarla bu ihtiyaçları karşılayan. 2-İnce ve sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran. 3- En ince işlerin bütün inceliklerini bilen. 4- Nasıl yapıldığına nüfûz edilemeyen, en ince şeyleri yapan.
32- el-Habiyru
Okunuşu:
el-Habiyru celle celâluh
el-Habiyru celle celâluh
Manası:
Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar.
Herşeyin içyüzünden, gizli taraflarından haberdar.
33- el-Haliymu
Okunuşu:
el-Haliymu celle celâluh
el-Haliymu celle celâluh
Manası:
1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan. 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi.
1- Acele ve kızgınlıkla davranmayan. 2- Ceza vermede acele etmeyen, teennî sahibi.
34- el-'Aziymu
Okunuşu:
el-'Aziymu celle celâluh
el-'Aziymu celle celâluh
Manası:
Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
Zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
35- el-Ğafûru
Okunuşu:
el-Ğafûru celle celâluh
el-Ğafûru celle celâluh
Manası:
Bütün günahları bağışlayan, affı çok.
Bütün günahları bağışlayan, affı çok.
36- eş-Şekûru
Okunuşu:
eş-Şekûru celle celâluh
eş-Şekûru celle celâluh
Manası:
Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.
Az iyiliğe çok mükâfat veren, kendi rızâsı için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.
37- el-'Aliyyu
Okunuşu:
el-'Aliyyu celle celâluh
el-'Aliyyu celle celâluh
Manası:
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek.
İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, çok yüksek.
38- el-Kebiyru
Okunuşu:
el-Kebiyru celle celâluh
el-Kebiyru celle celâluh
Manası:
Ululuğu karşısında her büyüğün küçüldüğü mutlak büyük; zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
Ululuğu karşısında her büyüğün küçüldüğü mutlak büyük; zâtının ve sıfatlarının mâhiyeti anlaşılamayacak kadar ulu, çok büyük.
39- el-Hafiyzu
Okunuşu:
el-Hafiyzu celle celâluh
el-Hafiyzu celle celâluh
Manası:
1- Koruyup gözeten ve dengede tutan, herşeyi belli vaktine kadar afat ve belâdan saklayan. 2- Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, bilen.
1- Koruyup gözeten ve dengede tutan, herşeyi belli vaktine kadar afat ve belâdan saklayan. 2- Yapılan işleri bütün tafsilatıyla tutan, bilen.
40- el-Mukiytu
Okunuşu:
el-Mukiytu celle celâluh
el-Mukiytu celle celâluh
Manası:
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren.
Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, her yaratılmışın azığını veren.
41- el-Hasiybu
Okunuşu:
el-Hasiybu celle celâluh
el-Hasiybu celle celâluh
Manası:
1- Kullarına yeten, kâfi gelen. 2- Kullarını hesaba çeken. 3- Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin hesabını bütün tafsilat ve teferruatıyla iyi bilen.
1- Kullarına yeten, kâfi gelen. 2- Kullarını hesaba çeken. 3- Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin hesabını bütün tafsilat ve teferruatıyla iyi bilen.
42- el-Celiylu
Okunuşu:
el-Celiylu celle celâluh
el-Celiylu celle celâluh
Manası:
Celâlet, azamet ve ululuk sahibi.
Celâlet, azamet ve ululuk sahibi.
43- el-Keriymu
Okunuşu:
el-Keriymu celle celâluh
el-Keriymu celle celâluh
Manası:
Fâzîlet türlerinin hepsine sahip, keremi bol ve sonsuz.
Fâzîlet türlerinin hepsine sahip, keremi bol ve sonsuz.
44- er-Rakıybu
Okunuşu:
er-Rakıybu celle celâluh
er-Rakıybu celle celâluh
Manası:
Herşeyi gözetleyip kontrolü altında tutan, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murâkebesi altında bulunan.
Herşeyi gözetleyip kontrolü altında tutan, bütün varlıklar üzerinde gözcü, bütün işler murâkebesi altında bulunan.
45- el-Muciybu
Okunuşu:
el-Muciybu celle celâluh
el-Muciybu celle celâluh
Manası:
Duâ ve dileklere karşılık veren, icâbet eden; kendine yalvaranların istediklerini veren.
Duâ ve dileklere karşılık veren, icâbet eden; kendine yalvaranların istediklerini veren.
46- el-Vâsi'u
Okunuşu:
el-Vâsi'u celle celâluh
el-Vâsi'u celle celâluh
Manası:
İlmi, ihsânı, mağfiret ve merhameti herşeyi kuşatan; geniş ve müsâadekâr.
İlmi, ihsânı, mağfiret ve merhameti herşeyi kuşatan; geniş ve müsâadekâr.
47- el-Hakiymu
Okunuşu:
el-Hakiymu celle celâluh
el-Hakiymu celle celâluh
Manası:
Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde ve hikmetli olan.
Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde ve hikmetli olan.
48- el-Vedûdu
Okunuşu:
el-Vedûdu celle celâluh
el-Vedûdu celle celâluh
Manası:
Çok seven ve çok sevilen. İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan.
Çok seven ve çok sevilen. İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren; sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya biricik lâyık olan.
49- el-Meciydu
Okunuşu:
el-Meciydu celle celâluh
el-Meciydu celle celâluh
Manası:
Şânı büyük ve yüksek.
Şânı büyük ve yüksek.
50- el-Bâ'isu
Okunuşu:
el-Bâ'isu celle celâluh
el-Bâ'isu celle celâluh
Manası:
Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.
Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.
51- eş-Şehiydu
Okunuşu:
eş-Şehiydu celle celâluh
eş-Şehiydu celle celâluh
Manası:
1- Herşeyi gözleyip bilen; her zamanda ve her yerde hâzır ve nâzır. 2- Kendi varlığına ve kendisinin ibadet edilmeye layık tek varlık olduğuna şahit olan.
1- Herşeyi gözleyip bilen; her zamanda ve her yerde hâzır ve nâzır. 2- Kendi varlığına ve kendisinin ibadet edilmeye layık tek varlık olduğuna şahit olan.
52- el-Hakku
Okunuşu:
el-Hakku celle celâluh
el-Hakku celle celâluh
Manası:
1- Fiîlen var olan, mevcudiyeti ve ilahlığı gerçek olan. 2- Varlığı hiç değişmeden duran. 3- Sözleri ve vaadleri doğru olan.
1- Fiîlen var olan, mevcudiyeti ve ilahlığı gerçek olan. 2- Varlığı hiç değişmeden duran. 3- Sözleri ve vaadleri doğru olan.
53- el-Vekiylu
Okunuşu:
el-Vekiylu celle celâluh
el-Vekiylu celle celâluh
54- el-Kaviyyu
Okunuşu:
el-Kaviyyu celle celâluh
el-Kaviyyu celle celâluh
Manası:
Herşeye gücü yeten, kudretli, çok güclü.
Herşeye gücü yeten, kudretli, çok güclü.
55- el-Metiynu
Okunuşu:
el-Metiynu celle celâluh
el-Metiynu celle celâluh
Manası:
Çok sağlam ve güçlü; herşeye gücü yeten, kudretli.
Çok sağlam ve güçlü; herşeye gücü yeten, kudretli.
56- el-Veliyyu
Okunuşu:
el-Veliyyu celle celâluh
el-Veliyyu celle celâluh
Manası:
Yardımcı ve dost.
Yardımcı ve dost.
57- el-Hamiydu
Okunuşu:
el-Hamiydu celle celâluh
el-Hamiydu celle celâluh
Manası:
Her bakımdan övgüye layık. Ancak kendisine şükür ve övgü yapılan, bütün varlığın diliyle biricik övülen.
Her bakımdan övgüye layık. Ancak kendisine şükür ve övgü yapılan, bütün varlığın diliyle biricik övülen.
58- el-Muhsıy
Okunuşu:
el-Muhsıy celle celâluh
el-Muhsıy celle celâluh
Manası:
Herşeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen, bir bir herşeyin sayısını bilen.
Herşeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen, bir bir herşeyin sayısını bilen.
59- el-Mubdiu
Okunuşu:
el-Mubdiu celle celâluh
el-Mubdiu celle celâluh
Manası:
Herşeyi maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan.
Herşeyi maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan.
60- el-Mu'iydu
Okunuşu:
el-Mu'iydu celle celâluh
el-Mu'iydu celle celâluh
Manası:
Yarattıklarının canını aldıktan sonra âhiret hayatı için tekrar yaratan.
Yarattıklarının canını aldıktan sonra âhiret hayatı için tekrar yaratan.
61- el-Muhyiy
Okunuşu:
el-Muhyiy celle celâluh
el-Muhyiy celle celâluh
Manası:
Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren.
Hayat veren, can bağışlayan, sağlık veren.
62- el-Mumiytu
Okunuşu:
el-Mumiytu celle celâluh
el-Mumiytu celle celâluh
Manası:
Kendisince takdir edilmiş ve kendisince malum vakti gelince yarattıklarının canını alan, öldüren. Canlı bir mahlukun ölümünü yaratan.
Kendisince takdir edilmiş ve kendisince malum vakti gelince yarattıklarının canını alan, öldüren. Canlı bir mahlukun ölümünü yaratan.
63- el-Hayyu
Okunuşu:
el-Hayyu celle celâluh
el-Hayyu celle celâluh
Manası:
Başlangıçsız ve sonsuz bir hayatla dâimâ diri.
Başlangıçsız ve sonsuz bir hayatla dâimâ diri.
64- el-Kayyûmu
Okunuşu:
el-Kayyûmu celle celâluh
el-Kayyûmu celle celâluh
Manası:
1- Herşeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinâtı idare eden. 2- Gökleri, yeri ve herşeyi tutan
1- Herşeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinâtı idare eden. 2- Gökleri, yeri ve herşeyi tutan
04.09.2005
65- el-Vâcidu
Okunuşu:
el-Vâcidu celle celâluh
el-Vâcidu celle celâluh
Manası:
1- İstediğini, istediği zaman bulan. 2- Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan müstağnî.
1- İstediğini, istediği zaman bulan. 2- Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan müstağnî.
66- el-Mâcidu
Okunuşu:
el-Mâcidu celle celâluh
el-Mâcidu celle celâluh
Manası:
1- Şanı, şerefi büyük. 2- Kerem ve müsamahası bol.
1- Şanı, şerefi büyük. 2- Kerem ve müsamahası bol.
67- el-Vâhidu
Okunuşu:
el-Vâhidu celle celâluh
el-Vâhidu celle celâluh
Manası:
1- Tek. Zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde aslâ ortağı, benzeri ve dengi bulunmayan. 2- Bölünüp parçalara ayrılmayan.
1- Tek. Zâtında, sıfatlarında, işlerinde, isimlerinde, hükümlerinde aslâ ortağı, benzeri ve dengi bulunmayan. 2- Bölünüp parçalara ayrılmayan.
68- es-Samedu
Okunuşu:
es-Samedu celle celâluh
es-Samedu celle celâluh
Manası:
Arzu ve ihtiyaçları sebebiyle her varlığın kendisine yöneldiği; ancak kendisi hiçbir şeye muhtaç bulunmayan ulular ulusu varlık. İhtiyaçların ve ızdırapların giderilmesi için tek merci.
Arzu ve ihtiyaçları sebebiyle her varlığın kendisine yöneldiği; ancak kendisi hiçbir şeye muhtaç bulunmayan ulular ulusu varlık. İhtiyaçların ve ızdırapların giderilmesi için tek merci.
69- el-Kâdiru
Okunuşu:
el-Kâdiru celle celâluh
el-Kâdiru celle celâluh
Manası:
Herşeye ve istediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten, tam kudret sahibi.
Herşeye ve istediğini, istediği gibi yapmaya gücü yeten, tam kudret sahibi.
70- el-Muktediru
Okunuşu:
el-Muktediru celle celâluh
el-Muktediru celle celâluh
Manası:
1- Herşeye gücü yeten, kudretli. 2- Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.
1- Herşeye gücü yeten, kudretli. 2- Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.
71- el-Mukaddimu
Okunuşu:
el-Mukaddimu celle celâluh
el-Mukaddimu celle celâluh
Manası:
İstediğini ileri geçiren, öne alan.
İstediğini ileri geçiren, öne alan.
72- el-Muahhiru
Okunuşu:
el-Muahhiru celle celâluh
el-Muahhiru celle celâluh
Manası:
İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
İstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
73- el-Evvelu
Okunuşu:
el-Evvelu celle celâluh
el-Evvelu celle celâluh
Manası:
Varlığının başlangıcı olmayan, ilk.
Varlığının başlangıcı olmayan, ilk.
74- el-Âhiru
Okunuşu:
el-Âhiru celle celâluh
el-Âhiru celle celâluh
Manası:
Varlığının sonu olmayan, son.
Varlığının sonu olmayan, son.
75- ez-Zâhiru
Okunuşu:
ez-Zâhiru celle celâluh
ez-Zâhiru celle celâluh
Manası:
1- Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilin bulunması açısından âşikâr, apaçık. 2- Rabb oluşunun ve birliğinin apaçık huccetleri yanında, etkisi her varlıkta gözlenen sonsuz kudreti sebebiyle herşeyin üstünde olan, tek gâlib. 3- Kendisine inanan kullarının bakış ve düşüncelerinde âşikâr olan.
1- Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilin bulunması açısından âşikâr, apaçık. 2- Rabb oluşunun ve birliğinin apaçık huccetleri yanında, etkisi her varlıkta gözlenen sonsuz kudreti sebebiyle herşeyin üstünde olan, tek gâlib. 3- Kendisine inanan kullarının bakış ve düşüncelerinde âşikâr olan.
76- el-Bâtinu
Okunuşu:
el-Bâtinu celle celâluh
el-Bâtinu celle celâluh
Manası:
1- Zâtının görülmemesi ve mâhiyetinin bilinmemesi açısından gizli. 2- Kendisine inanmayanların bakış ve düşüncelerinden gizlenen. 3- Herşeyin içine nüfûz eden, herşeye herşeyden daha yakın olan.
1- Zâtının görülmemesi ve mâhiyetinin bilinmemesi açısından gizli. 2- Kendisine inanmayanların bakış ve düşüncelerinden gizlenen. 3- Herşeyin içine nüfûz eden, herşeye herşeyden daha yakın olan.
77- el-Vâliy
Okunuşu:
el-Vâliy celle celâluh
el-Vâliy celle celâluh
Manası:
Kâinâtı ve her an olup biten olayları tek başına düzenleyen ve yöneten. Kâinatın tek hakimi ve yöneteni.
Kâinâtı ve her an olup biten olayları tek başına düzenleyen ve yöneten. Kâinatın tek hakimi ve yöneteni.
78- el-Mute'âliy
Okunuşu:
el-Mute'âliy celle celâluh
el-Mute'âliy celle celâluh
Manası:
1- Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü herşeyden, her hal ve tavırdan pek yüce. 2- İzzet şeref ve hükümranlık bakımından en yüce.
1- Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü herşeyden, her hal ve tavırdan pek yüce. 2- İzzet şeref ve hükümranlık bakımından en yüce.
79- el-Berru
Okunuşu:
el-Berru celle celâluh
el-Berru celle celâluh
Manası:
1- İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan. 2- Sözünü yerine getiren.
1- İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan. 2- Sözünü yerine getiren.
80- et-Tevvâbu
Okunuşu:
et-Tevvâbu celle celâluh
et-Tevvâbu celle celâluh
Manası:
Kullarını tevbeye teşvik edip onların tevbelerini kabul eden, günahları affeden.
Kullarını tevbeye teşvik edip onların tevbelerini kabul eden, günahları affeden.
81- el-Muntakimu
Okunuşu:
el-Muntakimu celle celâluh
el-Muntakimu celle celâluh
Manası:
Suçluları layık ve müstehak oldukları şekilde cezalandıran.
Suçluları layık ve müstehak oldukları şekilde cezalandıran.
82- el-'Afuvvu
Okunuşu:
el-'Afuvvu celle celâluh
el-'Afuvvu celle celâluh
Manası:
1- Affı çok. 2- İnsanların günahlarını kendilerinde hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde affeden.
1- Affı çok. 2- İnsanların günahlarını kendilerinde hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde affeden.
83- er-Raûfu
Okunuşu:
er-Raûfu celle celâluh
er-Raûfu celle celâluh
Manası:
Şefkatli, pek merhametli, pek müşfik.
Şefkatli, pek merhametli, pek müşfik.
84- Maliku'l Mulki
Okunuşu:
Maliku'l Mulki celle celâluh
Maliku'l Mulki celle celâluh
Manası:
Mülkün ezelî ve ebedî sahibi.
Mülkün ezelî ve ebedî sahibi.
85- Zu'l Celâli ve'l İkrâm
Okunuşu:
Zu'l Celâli ve'l İkrâm celle celâluh
Zu'l Celâli ve'l İkrâm celle celâluh
Manası:
Büyüklük ve kerem sahibi.
Büyüklük ve kerem sahibi.
86- el-Muksıtu
Okunuşu:
el-Muksıtu celle celâluh
el-Muksıtu celle celâluh
Manası:
1- Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan. 2- Adaletle hükmeden.
1- Bütün işlerini denk, birbirine uygun ve yerli yerinde yapan. 2- Adaletle hükmeden.
87- el-Cami'u
Okunuşu:
el-Cami'u celle celâluh
el-Cami'u celle celâluh
Manası:
1- İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan. 2- Bütün mahlukâtı hesaba çekmek üzere kıyamet gününde bir araya toplayan. 3- Evrendeki tüm varlıkları tam bir âhenk içinde toplayıp düzenleyen. 4- Bütün övgü ve erdemleri zatında toplayan.
1- İstediğini istediği zaman, istediği yerde toplayan. 2- Bütün mahlukâtı hesaba çekmek üzere kıyamet gününde bir araya toplayan. 3- Evrendeki tüm varlıkları tam bir âhenk içinde toplayıp düzenleyen. 4- Bütün övgü ve erdemleri zatında toplayan.
88- el-Ğâniyyu
Okunuşu:
el-Ğâniyyu celle celâluh
el-Ğâniyyu celle celâluh
Manası:
Çok zengin ve herşeyden müstağnî olan, kendi dışındaki herşeyin O'na muhtaç olduğu varlık.
Çok zengin ve herşeyden müstağnî olan, kendi dışındaki herşeyin O'na muhtaç olduğu varlık.
89- el-Mugniy
Okunuşu:
el-Mugniy celle celâluh
el-Mugniy celle celâluh
Manası:
Zenginlik veren, ihtiyaçtan kurtaran.
Zenginlik veren, ihtiyaçtan kurtaran.
90- el-Mâni'u
Okunuşu:
el-Mâni'u celle celâluh
el-Mâni'u celle celâluh
Manası:
1- Dilemediği şeyin meydana gelmesine mani olan. 2- Kötülüğe engel olan.
1- Dilemediği şeyin meydana gelmesine mani olan. 2- Kötülüğe engel olan.
91- ed-Dârru
Okunuşu:
ed-Dârru celle celâluh
ed-Dârru celle celâluh
Manası:
Zarar veren, elem ve mazarrat verici şeyler yaratan.
Zarar veren, elem ve mazarrat verici şeyler yaratan.
92- en-Nâfi'u
Okunuşu:
en-Nâfi'u celle celâluh
en-Nâfi'u celle celâluh
Manası:
Fayda veren, hayr ve menfaat verici şeyler yaratan.
Fayda veren, hayr ve menfaat verici şeyler yaratan.
93- en-Nûru
Okunuşu:
en-Nûru celle celâluh
en-Nûru celle celâluh
Manası:
Âlemleri nûrlandıran; istediği sîmâlara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran, nûr kaynağı.
Âlemleri nûrlandıran; istediği sîmâlara, zihinlere ve gönüllere nûr yağdıran, nûr kaynağı.
94- el-Hâdiy
Okunuşu:
el-Hâdiy celle celâluh
el-Hâdiy celle celâluh
Manası:
1- Yol gösteren, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan. 2- Hidayet lutfeden. 3- Muradına erdiren.
1- Yol gösteren, istediği kulunu hayırlı ve kârlı yollara muvaffak kılan. 2- Hidayet lutfeden. 3- Muradına erdiren.
95- el-Bediy'u
Okunuşu:
el-Bediy'u celle celâluh
el-Bediy'u celle celâluh
Manası:
Bütün varlıkları eşi ve örneği olmadan sanatkârâne bir şekilde yaratan; örneksiz, hayret verici âlemler icâd eden.
Bütün varlıkları eşi ve örneği olmadan sanatkârâne bir şekilde yaratan; örneksiz, hayret verici âlemler icâd eden.
96- el-Bâkiy
Okunuşu:
el-Bâkiy celle celâluh
el-Bâkiy celle celâluh
Manası:
Varlığının sonu olmayan.
Varlığının sonu olmayan.
97- el-Vârisü
Okunuşu:
el-Vârisü celle celâluh
el-Vârisü celle celâluh
Manası:
Servetlerin geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, kendisinin varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
Servetlerin geçici sahipleri elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, kendisinin varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
98- er-Raşiydu
Okunuşu:
er-Raşiydu celle celâluh
er-Raşiydu celle celâluh
Manası:
1- Bütün işleri ezelî takdirine göre yürütüp dosdoğru bir nizam ve hikmet üzere hedefine ulaştıran. 2- Kullarını doğru yola yöneltici.
1- Bütün işleri ezelî takdirine göre yürütüp dosdoğru bir nizam ve hikmet üzere hedefine ulaştıran. 2- Kullarını doğru yola yöneltici.
99- es-Sabûru
Okunuşu:
es-Sabûru celle celâluh
es-Sabûru celle celâluh
Manası:
Çok sabırlı.
Çok sabırlı.
Bugun Toplam Ziyaretçi Sayısı 19 ziyaretçi (23 klik) Sitemizi Ziyaret Etti Ehlen Ve Sehlen