//--> ehlibeyt-mektebi - Ana Sayfa Şia Mektebi,Ehlibeyt,Ehlibeytiz,Caferi,Ehlibeyti Gönülden Sevenlerin Sitesi
» Ana Kategoriler
Allah (c.c)
Resulullah
Kur'an-i Kerîm
Hadisler
İslam Tarihi
Kadın ve Aile
Çocuk Eğitimi
Hat Yazıları
» Genel Kategoriler
İslam Alimleri
Mubarek Günler
Kısas ve Öyküler
Sağlık Bilgileri
Gençlik
Eklenecek

İçerik

Ehli Beytiz.Tr.Gg

asda

 
 
 
 
Misafire nasıl davranmalı
Kadın Ve Aile
Namazdan sonra dua ve tesbih
Çocuk Eğitimi
Ruh ve beden
 
 Doğru iman bilgileri
 Peygamber efendimiz
 Dinimiz ve diğer dinler
 Kur’an-ı kerim
Sünnet ve bid’at nedir
Eshabın hepsi Cennetliktir
Merak edilen konular
 
 
 
 Gusül-Hayz-Abdest-Namaz
 Oruç ve Ramazan
 Zekat, uşur ve sadaka
 Hac rehberi
 Kurban ve adak
Helal ve haramlar
Büyü ve batıl inançlar

 
 
 
 Ahlak bilgileri
 Evlilik ve aile bilgileri
 Tesettür ve setr-i avret
 Peygamberler ve âlimler
Çeşitli Dualar
Mübarek gün ve geceler
Osmanlı hakkında
 
 
 
 
 
Resulullah efendimizin isimleri

Sual: Peygamber efendimizin çok isminin olduğunu duydum, bunlar nelerdir? (Manalarıyla beraber yazarsanız memnun olurum.)
CEVAP
Muhammed aleyhisselamın 400’e yakın ismi Mevahib-i ledünniyye'de vardır. Bunlardan bir kısmının manası alfabetik olarak kısaca şöyle:

Abdullah:
Allah’ın kulu.
Âbid: Kulluk eden, ibadet eden.
Âdil: Adaletli, doğru, doğruluktan, haktan ayrılmayan.
Ahmed: En çok övülmüş, sevilmiş.
Ahsen: En güzel.
Alî: Çok yüce.
Âlim: Bilgin, bilen.
Allâme: Çok bilgili.
Âmil: İşleyici; iş ve hareket adamı.
Aziz: Çok yüce, çok şerefli.
Beşîr: Müjdeleyici.
Burhan: Sağlam delil.
Cebbâr: Kahredici, galip.
Cevâd: Cömert.
Ecved: En iyi, en cömert.
Ekrem: En şerefli.
Emin: Doğru ve güvenilir.
Fadlullah: Allah’ın ihsanı, fazlı.
Fâruk: Hakkı ve bâtılı ayıran.
Fettâh: Yoldaki engelleri kaldıran.
Gâlip: Hâkim ve üstün.
Gani: Zengin.
Habib: Sevgili, çok sevilen.
Hâdî: Doğru yola götüren.
Hâfiz: Muhafaza edici.
Halîl: Dost.
Halîm: Yumuşak huylu.
Hâlis: Saf, temiz.
Hâmid: Hamd edici, övücü.
Hammâd: Çok hamd eden.
Hanîf: Hakikate sımsıkı sarılan.
Kamer: Ay.
Kayyim: Görüp gözeten.
Kerîm: Çok cömert, çok şerefli.
Mâcid: Yüce ve şerefli.
Mahmûd: Övülen.
Mansûr: Zafere kavuşmuş.
Masûm: Suçsuz, günahsız.
Medenî: Şehirli, bilgili ve görgülü.
Mehdî: Hidâyet eden, doğru yola ileten.
Mekkî: Mekkeli.
Merhûm: Rahmetle bezenmiş.
Mes'ud: Mutlu.
Metîn: Sağlam, özü ve sözü doğru, itimat edilir.
Muallim: Öğretici.
Muhammed: Yerde ve gökte çok övülen.
Muktefâ: Peşinden gidilen.
Muslih: Islah edici ve düzene koyucu.
Mustafa: Çok arınmış.
Mutî: Hakka itaat eden.
Mu'tî: Veren, ihsan eden.
Muzaffer: Zafer kazanan, üstün.
Mübârek: Uğurlu, hayırlı, bereketli, feyzli.
Müctebâ: Seçilmiş.
Mükerrem: Şerefli, yüce, aziz, hürmet ve tâzime erişmiş.
Müktefî: İktifâ eden.
Münîr: Nurlandıran, aydınlatan.
Mürsel: Elçilikle gönderilmiş.
Mürtezâ: Beğenilmiş, seçilmiş.
Müstakîm: Doğru yolda olan.
Müşâvir: Kendisine danışılan.
Nakî: Çok temiz.
Nakîb: Halkın iyisi, kavmin en seçkini.
Nâsih: Öğüt veren.
Nâtık: Konuşan, nutuk veren.
Nebî: Peygamber.
Neciyyullah: Allah’ın sırdaşı.
Necm: Yıldız.
Nesîb: Asîl, temiz soydan gelen.
Nezîr: Uyarıcı, korkutucu.
Nimet: İyilik, dirlik ve mutluluk.
Nûr: Işık, aydınlık.
Râfi: Yükselten.
Ragıb: Rağbet eden, isteyen.
Rahîm: Müminleri çok seven, acıyan.
Râzî: Kabul eden, hoşnut olan.
Resûl: Elçi.
Reşîd: Akıllı, olgun, iyi yola götürücü.
Saîd: Mutlu.
Sâbir: Sabreden, güçlüklere dayanan.
Sadullah: Allah’ın mübarek kulu.
Sâdık: Doğru olan, gerçekçi.
Saffet: Arınmış, seçkin.
Sâhib: Mâlik, arkadaş; sohbet edici.
Sâlih: İyi ve güzel huylu.
Selâm: Noksan ve ayıptan emin.
Seyfullah: Allah’ın kılıcı.
Seyyid: Efendi.
Şâfi: Şefaat edici.
Şâkir: Şükredici.
Şems: Güneş.
Tâhâ: Kur'an-ı kerimdeki rümuz ismi.
Tâhir: Çok temiz.
Takî: Haramlardan kaçınan.
Tayyib: Helâl, temiz, güzel, hoş.
Vâfi: Sözünde duran, sözünün eri.
Vâiz: Nasihat eden.
Vâsıl: Kulu Rabbine ulaştıran.
Velî: Veli, sahip, dost.
Yasîn: Gerçek insan, insan-ı kâmil.
Zâhid: Masivadan yüz çeviren.
Zâkir: Allah’ı çok anan.
Zeki: Temiz, akıllı.

Resulullahın has ismi
Sual:
Kur’an-ı kerimde, Muhammed ismi geçen âyetlerin mealleri nasıldır?
CEVAP
Muhammed [aleyhisselam] ism-i şerifinin geçtiği ayet-i kerimelerin mealleri şöyledir:
(Muhammed [aleyhisselam] ancak bir resuldür. Ondan önce birçok resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse, siz ardınıza dönecek misiniz [dininizi bırakıp savaştan kaçacak mısınız]? Böyle yapan, elbette Allah'a bir zarar veremez; fakat şükredip sabredenlere, Allah elbette mükâfat verecektir.) [Al-i İmran 144]

(Muhammed [aleyhisselam, kendi sulbünden olmayan] erkeklerinizden hiç birinin babası değildir; o, Allah'ın Resulü ve nebilerin sonuncusudur.) [Ahzab suresi 40]

(İman edip salih amel işleyenlerin ve Rableri tarafından bir gerçek olarak Muhammed [aleyhisselama] indirilen kitaba inananların kötülüklerini Allah örter ve durumlarını düzeltir.) [Muhammed 2]

(Muhammed [aleyhisselam] Allah'ın elçisidir. Onunla birlikte olanlar [Eshab-ı kiram], kâfirlere karşı çetin [ve metin], kendi aralarında merhametlidir. Onları rükû ve secde halinde [namaz kıldıklarını], Allahın fazlını ve rızasını kazanmaya çalıştıklarını görürsün. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır [yüzleri nurludur]. Bu, onların Tevrat'taki vasıflarıdır. İncil'deki vasıfları da şöyledir: Onlar [Eshab-ı kiram], filizlenmiş, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş, ekicilerin hoşuna giden ekine benzerler. Allahü teâlâ, böylece onları [Eshab-ı kiramı] çoğaltıp güçlendirmekle, kâfirleri öfkelendirdi. İman edip salih amel işleyenleri mağfiret edip, onlara [Eshab-ı kirama] büyük ecir vereceğini vaat etti.) [Fetih 29]

İslam âlimleri buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerimi okurken, Peygamber efendimizin ismi geçince, hemen o mübarek ismi sevgiyle, saygıyla öpen Müslüman, çok nimete kavuşur.

Dua kahramanı
Sual:
(Allah için, sahi, fakih, tanrı; Peygamberimiz için, dua kahramanı, namazcı, oruç yiğidi gibi sözler söylemenin mahzuru olmadığını düşünüyorum) denebilir mi?
CEVAP
Allahü teâlânın isimleri tevkîfîdir. Yani, İslamiyet’te bildirilen isimleri söylemek caiz olup, bunlardan başkasını söylemek caiz değildir. Ne kadar kâmil, güzel isim olsa da, söylenmez. Cevâd denir, çünkü İslamiyet, Cevâd demektedir, fakat yine cömert manasında olan sahî ismi söylenemez; çünkü İslamiyet Ona sahî dememiştir. (Mektubat-ı Rabbani 2/67)

Allahü teâlâya âlim denir; fakat âlim demek olan fakih denmez, çünkü İslamiyet, Allahü teâlâya fakih dememiştir. (S. Ebediyye)

Bunun gibi, Allah ismi yerine, tanrı demek caiz değildir; çünkü tanrı, ilah, mabud demektir. Mesela, Hintlilerin tanrıları inektir denilmektedir. (Birdir Allah, Ondan başka tanrı yok) denebilir. Başka dillerdeki Dieu, Gott ve God kelimeleri de, ilah, mabud manasına kullanılabilir. Allah ismi yerine kullanılamaz.

Resulullaha verilecek unvanları da dinimiz bildirmiştir. İnsanlar kendi kafasına göre unvan veremez. Herkes kafasına göre övgü yapamaz. Dua kahramanı, namazcı, oruç yiğidi gibi tabirler de uygun olmaz.

(Düşünüyorum) sözü de çok yanlıştır. Bizim sözümüz dinde senet midir de, bizim düşüncemiz bir işe yarasın? Dinde, dört delilin haricindekilerin hiç önemi yoktur. O öyle düşünüyorsa, bir başkası da başka türlü düşünür. O zaman düşünce yığını olur, ortada din kalmaz. Onun için muteber din âlimlerinin kitaplarından alınmayan yazılara itibar etmemelidir.
 
 
Bugun Toplam Ziyaretçi Sayısı 15 ziyaretçi (70 klik) Sitemizi Ziyaret Etti Ehlen Ve Sehlen
» Kısa Yollar

------
» Veda Hutbesi

Veda Hutbesi

Bismillahirrahmanirrahim

EY İNSANLAR!

Sözümü iyi dinleyiniz.Bilmiyor um, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak bir daha birleşemeyeceğiz.

İNSANLAR!

Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.


ASHABIM!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın benden sonra eski sapıklıklara dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki bildiren kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlıyarak muhafaza etmiş olur.


ASHABIM!

Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine versin. Faizin her çeşidi kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Lâkin borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız. Allah'ın emriyle faizcilik artık yasaktır. Cahilliyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz deAbdulmuttalib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir.

ASHABIM!

Cahilliyet devrinde güdülen kan dâvâları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu (amcazadem) Rebia'nın kan davasıdır.


İNSANLAR!

Bugün şeytan sizin şu topraklarınızda yeniden tesir ve hakimiyet kurmak gücünü ebedi suretle kaybetmiştir. Fakat siz; bu kaldırdığım şeyler dışında, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız!

İNSANLAR!


Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzeridne hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin kadınlar üzerindeki

hakkınız, onların, aile yuvasını, hoşlanmadığınız hiçbir kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer razı olmadığınız herhangi bir kimseyi aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe döğüp sakındırabilirsiniz. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, memleket göreneğine göre, her türlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.


MÜ'MİNLER!


Size bir emanet bırakıyorum ki ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanet Allah Kitabı Kur'andır.

MÜ'MİNLER!

Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman müslümanın kardeşidir, böylece bütün müslümanlar kardeştir. Din kardeşinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz başkasına helal değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisine vermiş olsun...


ASHABIM!

Nefsinize zulmetmeyiniz. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır.

İNSANLAR!

Allah Teala her hak sahibine hakkını (Kur'an'da) vermiştir. Varise vasiyet etmeğe lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardır. Babasından başka bir soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden başkasına intisaba kalkan nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lanetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın! Cenab-ı Hak, bu gibi insanların ne tevbelerini, ne de adalet ve şahadetlerini kabul eder.

İNSANLAR!

Rabbiniz birdir. Babanız da birdir; hepiniz Âdem'in çocuklarısınız, Âdem ise topraktandır. Allah yanında en kıymetli olanınız, O'na en çok saygı göstereninizdir. Arabın Arap olmayana -Allah saygısı ölçüsünden başka- bir üstünlüğü yoktur.

İNSANLAR!

Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz?

"-Allah'ın elçiliğini ifa ettin, vazifeni yerine getirdin, bize vasiyet ve öğütte bulundun diye şahadet ederiz." (Bunun üzerine Resûl-i Ekrem mübarek şahadet parmağını göğe doğru kaldırarak sonra da cemaat üzerine çevirip indirerek şöyle buyurdu.)

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

Şahid ol yâ Rab!

» Ana Menü
» Ana Sayfa
Forum
Haberler
Dini Programlar
Dini HikayeLer
Sahabe Hayatları
Sohbet
Dini Ve GeneL Resimler
Dini FiLimLer
İlahiler
Link Listesi
Ziyaretçi Defteri
» DosT SiteLer
Gececi40
Html Banker
Mert Köseoğlu Blog
HellBas
Dkner.Tr.Gg
Destekliyoruz
Hagika
Mat- Özel Ders
EkleneCek
EkleneCek
EkleneCek
» CopyrightAna SayFaya Git
;
EmruLLaH Candan | aLi Candan | Ehlibeytiz.Tr.Gg

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol