Ehli Beytiz.Tr.Gg
AmaCimiz
AMACIMIZ
Saptırmayan, saptırıcıların şerrinden koruyan Allah'a hamd ederim. O'nun elcisi Hz.Muhammed'e de salat ve selam eder, Allah ve Resulü yolunda gidenlerede selam olsun. Bu siteyi hazırlayış amacımız yeryüzünde yaşayan hiç bir şahsı, hiç bir kurum ve kuruluşu ortaya çıkartmak değildir. Tek amac, yaratan, yoktan var eden Allah'u teala'yı ve Allah'u Teala'nın ilahlığını, İlahlığını ilk uygulayan habibi ve Resulü Muhammed (s.a.v) 'in yolunu, uygulamalarını ortaya koymaktır. Şekillenecek olan insanların, şekillenmelerini Hz. Peygamberin (s.a.v) uygulayışı ile nasıl olmalı onu delilleriyle göstermektir. Ancak ve ancak o zaman bu bulunduğuz hayatta, birbirine kenetlenmiş bir ümmet olma özelliği taşırız.
Bulunduğumuz toplumlarda, İslam nebevi özelliğini yitirmiş ve sadece isim olarak kalmıştır. Bu ismin İçeriğini ise şahısların fikirleri ve düşünceleri doldurmaya başlamış ve bu fikir ve düşünceler akidevi noktada kur'an ve sünnet çizgisinin yerini almıştır. Bulunduğumuz bu durumlardan kurtulmanın yolu, hiç bir şahsı ortaya çıkarmak değil sadece hakkı ortaya çıkarmakla olur. Hiç bir grup ve tarikatı veya lideri değil, Sadece İslamı, sadece Hakkı, sadece Allah'u tealanın ilahlığını ve Allah'u tealanın bu ilahlığının nasıl uygulayacağını bizzat, Allah'u tealanın pratik hayatta Alemlere Rahmet olarak seçtiği ve bizlere gönderdiği Hz.Muhammed (s.a.v) efendimizin sünnet ve uygulamalarını rehber edinmeliyiz. Tek yolumuzda bu olmalıdır.
Günümüzde insanların yaşam tarzlarının Allah (c.c) 'nun kitabına ve Resulüne göre uygulanmadığı görülmektedir. Bu dudumun nedeni başlı başına,iman ve akidenin yani tevhidi düşüncenin içinin boşaltılıp nufuz alanının daraltılmasıdır. Bu iman anlayışı eksikse, uygulamalar da eksik olacaktır elbette. Bu sorundan kurtulmak için imanı kuran ve sünnet çerçevesinde anlamalı ve yeryüzündeki insanlara gücümüz yettiğince hakiki imanı ilmen bilmeleri ve kuran ve sünnet çerçevesinde iman anlayışının yerleştirilmesi için tebliğ edilmesi gerekmektedir.böylece ümmet bilinci tekrar yeşermelidir. Yaşadığımız dünyanın sorunu budur. Bu sorun çözülmeden hiç bir cemaat, hiç bir grup bir olmayacaktır. Halbuki hep söyleriz ya, İman birdir, imanda bir olacağız. Ne yazık ki iman noktasında kuran ve sünnet çizgisi dejenere olmuş,Allah c.c nun varlığına iman edildiği halde sadece ona ait sıfatları (ilahlık,rablik,hakem,v.s.) başka şahıs ve kurumlara bilerek veya bilmeyerek verilmeye başlanmıştır.. Bun hastalığın nedeni çoktur. Biz bu konuya sadece vurgu yapacağız ve nasıl iman anlayışı yıllarca sulandırılmış ve haktan yıllar yılı insanoğlu İslam ve iman adı altında uyutulmuş, bu uyutulmaya ilk önce nasıl başlanmış açıklamaya çalışacağız.
İslam itikadı ve düşüncesini Resulullah (s.a.v.), yaşayarak dünyaya bildirdi. Bütünüyle herşey ortadadır. Ondan sonra ne oldu. Güzide sahabeler akideye ne bir şey eklediler ne de bir şey çıkardılar, peygamber (s.a.v) onlara ne bıraktı ise tam teslim oldular. Yalnız daha sonraki gelen alim kisvesi adındaki insanlar tam tevhid varken , daha sonra çıkan olayları akideye koydular ve tevil üzerine tevil yapa yapa işin suyunu çıkardılar.(örn: mu'tezile ,mürcie v.s.).Daha sonra batıl mezheplerde ortaya çıkmıştır(örn: Bahailik , kadıyanilik v.s.) Her inanış Kur'an ve Sünnet adı altında kendine delil bularak ve gerekirse hadis uydurarak kendi grubunu haklı diğerlerini yanlış göstermeye ve yandaş toplamaya başladılar. Böylece iman anlayışında da bölünmelere varıldı.Bu durumun yansımaları günümüze daha şiddetli yansımış ve insanlara sosyal içtimai ve ibadi hayatlarında islamı ikinci hatta sonuncu sıralara atma eğilimine girmişlerdir. Böylece net bir biçimde hastalığın ne olduğunu ortaya çıkarmak ve yanlış itikat düşüncelerinin ortadan kaldırıp tek tip itikat anlayışı yani Kur'an ve Sünnete göre olan İslam düşüncesinin yeniden gün ışığına çıkarılması gerekmektedir. O zaman inşaallah o güzel saadet dönemleri yeniden başlayacak. Dünyanın sorunu bu. Başka sorunu yok. Bu sorunlar yıllarca birike birike bu hali almıştır. Bizim amacımız bu sitede kimseleri kötülemek,hedef göstermek veya methetmek değildir. Doğruyu ortaya çıkarmaktır. Elbette ki anlatmak istediğimiz imanı yanlış anlayışlardan kurtarmaktır. Sitemizde kim olursa olsun ön yargı taşımadan Kur'an ve Sünnete uygun bulduğumuz kitaplardan faydalanmaktayız , bu durum o kişileri genelde tasdik ettiğimiz anlamı taşımaz. Buda böyle bilinmelidir. Bu yazdığımız, anlatmaya çalıştığımız konu iman konusudur. İslamda şucu bucu hiç bir zaman olmaz. İman ancak Kur'an ve Sünnetle ortaya çıkar. Böylece Kur'an ve Sünnete göre tek tip iman anlayışı oldumu hiç bir güç hiç bir kuvvet imanın önüne çıkamamıştır, çıkamazda. Tarihinde hep öyle olmuştur. O zaman ne bekliyoruz, Kur'an ve Sünnete göre iman edelim ve bir ümmet olalım çünkü hakiki iman edenler imanda aynı derecededir, amelde ise takvaya göre derecelenir. O zaman imanda bir olalım ve bütün iman gücümüzle Allah'ın izniyle hep beraber ALLAH'U EKBER diyelim ve yola koyulalım, birde bakarız ki şeytaniler yerle bir olmuştur. Biz müminler olarak işin sonucuyla değil yaşamasıyla mükellefiz.işlerin sonucu Allah'ın (c.c.) elindedir...Hidayete Uyanlara Selam Olsun...
Bugun Toplam Ziyaretçi Sayısı 15 ziyaretçi (55 klik) Sitemizi Ziyaret Etti Ehlen Ve Sehlen